ÖNERİ!

Tripping in Europa serisini Milan dan itibaren yukarıya doğru okumanuz önerilir. Sırayla yazdığım için sondan başa doğru gidiyor blogta. =)

3 Temmuz 2009 Cuma

Tripping in Europa - LUCCA-PISTOIA-COLLODI


Tolstoy'un "Savaş ve Barış" ı şöyle başlar;
Evet, Prensim; Genova ve Lucca artık sadece Bonapartların aile mülküdür. M.Ö. 18o yılında Etrusyalılar kolonisinin keşfettiği 12. ve 14. yy da Toskana' nın en büyük kentlerinden ve ticaret merkezlerinden biri olan ve 1800 lerin başında Napoleonlar tarafından ele geçirilen Venedikten sonra o dönemin en büyük ikinci kenti Lucca.
Köklü bir tarihe sahip Lucca nın tarihi izlerini sur şehrine gelir gelmez sur duvarlarından, dar döşeme yollarından, M.Ö. 50 lerden bu yana hala ayakta olan Amfitiyatrosundan okumak hiç de zor değil. Öte yandan kelimeleri kifayetsiz bırakan yemyeşil bir doğa, nehirler, geniş ferah cıvıl cıvıl meydanlar, rengarenk çiçeklerle dolu balkonlarla bizdeki "Adalar" ın İtalya şubesi gibi Lucca.
Gezinin bu kısmında yedi kişilik sefer ekibi havaların soğukluğu zor savaş koşulları ve salgın hastalıklar sebebiyle telef oldu. Yada proje ve dersleri olduğu için geri döndüler tam hatırlayamıyorum. Neyse sonuç itibariyle geriye 3 nefer kaldık.

Lucca da bir Maça - Biz Lucca'nın üç gülüyüz pozu














Lucca da meydanda lazanya bira keyfi yapıp maçalarda oturup, sonra bisikletle gezinip sonra yemek yeyip sonra yine maçalarda oturduk. Program değişiklikleri yine aksak gezilere sebep oldu. Lucca' yı gezdikten sonra bisikletlerimizi aldık, trene atladık ve Lucca nın çok yakınlarında olan Pistoia ya Collodi Vadisine doğru yol aldık. Mehşur Pinokyo parkı ve Barok mimarisinin ve peyzajının en güzel örneklerinden biri olan Collodi villasına doğru yola çıktık. Harita yol tarifi konusunda biraz eksik olduğu için sora sora Bağdat bulunur felsefesiyle düştük yola. Tabi bulunuyormuş ama önce bir yanlış yönlendirmelerle alakasız bir tepeye çıktık bisikletlerle. İki tane vitesli bir tane de normal filibirli bisikletimizin mevcut olduğunu düşünürsek çıkış biraz zor oldu. Tepeyi zar zor çıktık ama daha sonra iniş oldukça eğlenceli oldu. Onunda keyfini çıkartıp yolumuza devam edip bulduk asıl mekanı.


Rail Italy Regioner Train

Yanlışlıkla çıktığımız tepeden vadi manzarası

Collodi

Collodi Vadisi - Pistoia

Collodi Villası - Grotto

Collodi Villası - Grotto







Collodi Villa Bahçesi

Collodi Villa Bahçesini gezerken ayağıma davetsiz bir misafir geldi. Bizde Kırım Kongo adıyla nam salan kene ayağıma yapıştı. Ortam bir gerildi. Bir stres endişedir yürüdü. Neyse kenenin ve yorgunluğun ekkisiyle turumuzu tamamlayıp birde hemen yakındaki Pinokyo Parkına gittik. Özetle böyle manasız, böyle saçma bir park olamaz. neyse efendim. Tekrar bisikletlerimize binip hastanenin yolunu tuttuk. Hastanede bana hiç bir aciliyeti yoktur raporu verildi ve 3 saat bekledikten sonra hiç bir tedavi görmeden hastaneden ayrıldık. Lucca ya geri döndüğümüzde saat baya geç olmuştu. Uzun arayışlar sonunda yemek yiyecek biryer bulduk ve o günü de kurtardık. Benim yemek yiyeceğimiz yerde adama sorduğum müthiş soru:
- Is there anythink to mancare? =)


Pinokyo Parkında Gepetto Amcanın Heykeli

to be continued...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder